top of page

Elektronik Ticaret ve Mesafeli Sözleşmeler Işığında Tüketicinin Korunması

Cansu BEYAZ

İstanbul,2021

ÖZET

Tüketicinin korunması adil bir sistemin geliştirilmesi ve haksız rekabetin önüne geçilebilmesi için zorunludur. Hızla karar alıp sözleşme kurabilen tüketiciyi korumak adına 6502 sayılı Kanunda çeşitli hükümler getirilmiştir.

Tüketiciye yönelik hukuki korumanın amacı başta kamu yararı olmak üzere, ekonomik çıkarları korumak ve bilinçlendirmeyi sağlamaktır. Tüketicinin korunması alanı son derece dinamik olduğundan, satış yöntemlerinde meydana gelen değişiklikler 6502 sayılı kanunun kaleme alınmasının başlıca sebebidir. Bu kanunla ;

Satış sözleşmeleri arasında her geçen gün payı artmakta olan Mesafeli Sözleşmelerden kaynaklanan mağduriyetlerin önüne geçebilmek adına yeni önlemler alınmaktadır.

Makalemizde Mesafeli Satış Sözleşmeleri açısından satıcı, sağlayıcı kavramları üzerinde durulup bu sözleşmenin kurulmasına aracılık edenlerin sorumluluklarıyla 6502 sayılı Kanunun 48. Maddesi ve gerekçesi arasındaki çelişki anlatılacaktır.

Aynı zamanda E-ticaret Kanunundaki aracı hizmet sağlayıcı ve 6551 sayılı Kanunun belirttiği yer sağlayıcı ifadesi Tüketici Kanunuyla karşılaştırmalı bir şekilde incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Tüketicinin Korunması Kanuna göre Mesafeli Sözleşmeler, Elektronik Ticaret Kanunu, İnternet Vasıtasıyla Yapılan Sözleşmeler

GİRİŞ

Teknolojik gelişmelerin hız kazanması ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla geleneksel olan satış yöntemleri yerlerini yeni yöntemlere bırakmıştır. Tüketici Hukukuna hakim olan genel eğilim zayıf durumda olan tüketiciyi korumak olduğundan özellikle son yıllarda artış gösteren elektronik araçlarla yapılan sözleşmelerdeki düzenlemeler tüketicinin gerektiği gibi bilgilendirilip,sözleşmenin içeriği ve hakları konusunda aydınlatılması esasına dayanır. Bu araçlardan en yaygın olan internetin, hukuka yansıması Elektronik sözleşmeler ve Mesafeli sözleşmeler aracılığıyla olmaktadır.


6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunla 5661 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanuna Genel Bakış

6563 sayılı Kanunun amacı elektronik ticarete ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. Bu kanunda E-ticaret fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrimiçi ticari ve iktisadi faaliyetlerin tümü olarak tanımlanmaktadır. E-ticaret dediğimizde sadece ticari faaliyetlerle sınırlı bir alanı değil de iktisadi olarak değer arz eden varlıkların da kapsam dahiline alındığını söylemek mümkündür. Bu faaliyetler kanunda tanımlanan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar eliyle yürütülmektedir. Hizmet sağlayıcı elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişileri, aracı hizmet sağlayıcı başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. Kanun tanımlamaları yapmakla birlikte bu alanda hizmet verenlerin sorumluluklarını da düzenlemektedir. Hizmet sağlayıcı Sözleşmeyle ilgili olan bilgileri, sözleşme kurulurken izlenmesi gereken adımları ve bu bilgilerin nasıl ve ne şekilde korunup saklanacağı hususunda tüketiciyi bilgilendirmekle yükümlüdür. Sipariş aşamasına gelindiğinde tüketicinin ödemekle yükümlü olduğu miktar, sözleşmenin şartları açıkça görülebilir ve anlaşılabilir olmalı, sipariş teyit edilmelidir. Kanunda genel hatlarıyla bahsedilen sorumluluğa ilişkin detaylar yönetmelikle daha kapsamlı olarak ortaya konulmaktadır. İlgili yönetmeliğe göre hizmet sağlayıcılar ve aracı hizmet sağlayıcılar elektronik ticaret faaliyetine başlamadan önce elektronik ticaret ortamında kendisi ve işletmeye dair bilgileri eksiksiz olarak bulundurmalı, bu bilgilere erişilebilmesi için gerekli teknik imkanı sağlamalıdır. İşlem Rehberi açısından izlenecek adımlar ayrıntılı olarak gösterilmeli, kişisel veriler hakkındaki usul detaylandırılmalıdır. Uyuşmazlık çıkması halinde başvurulabilecek yollar gösterilmelidir. Şikayet hakkı kullanıldıktan sonra ispat yükümlülüğü hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıda olup, işlem tarihinden itibaren 3 yıl süreyle elektronik kayıtları saklayıp istenilmesi halinde Bakanlığa iletmekle yükümlüdürler.

Tüm bunların yanı sıra aracı hizmet sağlayıcı hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol edip hukuka aykırı bir durumun olup olmadığını tespit etmekle etmekle yükümlü değildir.

5651 sayılı kanunun amacına baktığımızda içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarıyla internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcılar üzerinden mücadeleye ilişkin usul ve esasların düzenlendiğini görmekteyiz.

Bu kanunun uygulanmasında erişim sağlayıcı kullanıcılarına internet ortamına erişim sağlayan her türlü gerçek ve tüzel kişiyi, içerik sağlayıcı internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiyi, toplu kullanım sağlayıcı kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayanı, yer sağlayıcı hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri ifade eder.

6502 ve 6563 sayılı kanunlarla ilişkisi bakımından yer sağlayıcıların sorumlulukları makalenin konusunu daha yakından ilgilendirdiğinden burada yer sağlayıcılara ilişkin hükümlere yer verilecektir.

Yer sağlayıcıların yükümlülükleri kanunun 8. ve 9. Maddelerine göre hukuka aykırı hususların tespit edildiğinin bildiriminden sonra yayından kaldırmak, trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak koşuluyla saklamaktır. Yer sağlayıcılar da aracı hizmet sağlayıcılarla benzer olarak yer sağladığı içeriği kontrol etmek ve hukuka aykırı bir husus olup olmadığı tespit etmekle yükümlü değildir. Kanunun 11. maddesine göre yer ve içerik sağlayıcılara ilişkin detaylı usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenmektedir. Söz konusu yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen erişim ve yer sağlayıcıların kendilerine ait tanıtım bilgilerini belirtilen şekliyle yerine getirmedikleri sürece iki bin Türk lirasından on bin Türk lirasına kadar idari para cezasıyla cezalandırılacakları düzenlenmektedir.

Elektronik Ticaret ve İnternetin hukukumuza yansıması bu şekilde özetlendikten sonra, tüketicilere hukuki yarar ve yüksek koruma sağlayan 6502 sayılı kanunun Mesafeli Sözleşmelere ilişkin hükümlerinin etraflıca incelenmesinde yarar vardır.


Mesafeli Sözleşmelerin Tanımı ve Kapsamı

Mesafeli Sözleşme; satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.

Bu tanım kanunda belirtilmiş olup satıcı ve sağlayıcı kavramlarından ne anlaşılması gerektiği detaylı incelenmelidir. Satıcı kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi, sağlayıcı kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişidir.

Bu tanımlar çerçevesinde bir sözleşmenin mesafeli sözleşme olabilmesi için uzaktan pazarlamaya yönelik bir organizasyonun var olması, sözleşmenin mektup, katalog, telefon, faks, radyo, televizyon, elektronik posta mesajı veya internet gibi bir uzaktan iletişim aracının kullanılması suretiyle akdedilmiş olması yani tarafların fiziksel olarak karşı karşıya gelmemesi gerekir. Aynı zamanda sözleşme kurulurken tüketicinin bilgilendirilme yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması şarttır.


Riskleri ve Olumsuz Yanları

Mesafeli sözleşmelerde belirleyici olan özellik tarafların hiç karşılaşmıyor olmasıdır. Bu sebeple olağan yerler dışında uzaktan iletişim araçlarıyla kurulan bu sözleşmeler hızlı karar verilerek oluşturulması ve ayrıntılar hakkında düşünülmeden ve yeterli bilgi sahibi olunmadan akdedilmesi sebebiyle tüketicinin aleyhine bazı sonuçlara yol açabilmektedirler. Olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla tüketicinin kanunda belirtilen şekil ve usullere uygun olarak bilgilendirilmesi ve cayma hakkı tanınması esası kabul edilmiştir.


Bilgilendirme Zorunluluğu

Sözleşmenin geçerliliği açısından şart olan bilgilendirme zorunluluğu tüketicinin sözleşmeyle bağlanmadan önce başta ödeme yükümlülüğü olmak üzere Bakanlıkça belirlenen hususlarda aydınlatılmış olmasını ifade eder. Bu yükümün yerine getirildiğini ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.


Mesafeli Sözleşmelere İlişkin Düzenlemeler

07.11.2013 tarihinde 6502 sayılı Kanun çıkarılmış 48. maddesi Mesafeli Sözleşmelere ilişkin düzenlemelere yer vermiştir. Bu düzenlemelerin uygulamaya geçilmesinde izlenecek yollar yönetmelikle belirlenmiştir.

Yönetmelik 5 bölüm ve 23 maddeden oluşmaktadır. Amaç, kapsam ve dayanağı belirtildikten sonra uygulamada ön bilgilendirme yükümlülüğü, cayma hakkı, eksik bilgilendirme, satıcı ve sağlayıcının yükümlülükleriyle sözleşmenin ifasına dayanan esaslar ortaya konulmuştur.


Ön Bilgilendirilme Yükümlülüğü

Yönetmelikte belirlenen 5. Madde ön bilgilendirme koşuluna ilişkindir. Buna göre tüketici sözleşme konusu mal veya hizmet hakkında, satıcı ve sağlayıcının adı ve unvanı, adresi iletişim bilgileri, ücret tarifesi, ödeme ve teslimata ilişkin hususlar ve cayma hakkının kapsamı konusunda açık ve anlaşılır bir şekilde aydınlatılmak zorundadır. Ön bilgilendirme sonrası teyit sağlanmalıdır.


Cayma Hakkı

Tüketici, on dört gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkına ilişkin bildirim ilgili süre içerisinde satıcı ve sağlayıcıya iletilmiş olmalıdır. Cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğine dair ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Satıcı ya da sağlayıcının cayma hakkı konusunda tüketiciyi bilgilendirmemiş olmasının yaptırımı, tüketicinin bir yıl içerisinde bu hakkını kullanabilmesidir. Cayma hakkı kapsamında olağan kullanımlarından dolayı oluşacak zararlardan tüketici sorumlu tutulamazken, hor kullanma sonucu örtülü kabulle tüketici bu hakkını kullanamayacaktır.


İstisnaları

Yönetmeliğin 15. maddesinde cayma hakkının kullanamayacağı sözleşmeler sayılmaktadır. Ancak taraflar aksini kararlaştırabilirler.

Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmeler.

Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler.

Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler.

Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler.

Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler.

Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler.

Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler.

Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanların değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler.

Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrimaddi mallara ilişkin sözleşmeler.

Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayıyla ifasına başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmeler.

Cayma hakkının kullanılamadığı istisnaları oluşturur.


Satıcı veya Sağlayıcı Adına Mesafeli Sözleşme Kurulmasına Aracılık Edenlerin Sorumluluğu ve Kanun Metninin Gerekçesi

Kanunun 48. maddesinin 5. fıkrasında oluşturdukları sistem çerçevesinde uzaktan iletişim araçlarını kullanmak veya kullandırmak suretiyle satıcı veya sağlayıcı adına mesafeli sözleşme kurulmasına aracılık edenlerin sorumlulukları düzenlenmektedir. Buna göre maddede yer alan hususlardan dolayı satıcı veya sağlayıcı ile yapılan işlemlere ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde bu bilgileri ilgili kurum, kuruluş ve tüketicilere vermekle yükümlüdür. Ancak bu fıkra kapsamında aracılık edenler, satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları sözleşmeye aykırı fiillerden dolayı sorumludur esası kabul edilmiştir.

Söz konusu fıkranın gerekçesine baktığımızda uygulamada üçüncü kişilerin oluşturdukları sistem çerçevesinde satıcı ve sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin mesafeli yöntemle tüketicilere ulaşmasına aracılık ettikleri belirtilmiş, aynı zamanda satıcı ve sağlayıcı adına bedel tahsilinde de bulunabildikleri açıklanmıştır. Bu durumda bu kişilerin de satıcı veya sağlayıcı gibi bu maddede yazan hususlardan sorumlu tutulacakları belirtilmiştir.

Fakat gerekçede kanun maddesinde belirtilmemiş olan bu açıklamaya yer verilmesinin sebebi teklif olarak sunulan kanun metnine dayanarak yazılmış olmasıdır.

https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss490.pdf ekte belirtilen metinin yüz doksanıncı sayfasında görüleceği üzere görüşmeler sırasında 5. fıkranın değiştirilerek kabul edilmesi kararlaştırılmış fakat gerekçe üzerinde değişiklik yapılmamıştır. Bu sebeple teklif edilen kanun metnine dayanarak oluşturulmuş gerekçe kabul edilen haliyle çelişmektedir. Dolayısıyla bedel tahsil edip etmeme şartına bakılmaksızın Mesafeli Sözleşme kurulmasına aracılık edenlerin satıcı ve sağlayıcı gibi bu maddede yazan hususlardan dolayı sorumlu olacaklarını kabul etmek doğru değildir.


SONUÇ

Mesafeli sözleşmelerden ve elektronik ticaretten kaynaklanan olumsuzlukları en düşük seviyeye indirmek adına elektronik ticaret hakkında kanun kabul edilmiş, bu kanunda genel bilgilendirme yükümlülükleri başta olmak üzere tüketicilerin sahip olduğu haklar belirtilmiştir. Mesafeli Sözleşmeler açısından önem arz eden hususların başında ön bilgilendirme yükümlülüğüyle cayma hakkı gelmektedir. Bu düzenlemelerin en temel amacı tüketici güvenliğini sağlayarak hukuki korumaya imkan tanımaktır.



KAYNAKÇA

AYDOĞDU, Murat, Tüketici Hukuku Dersleri, Ankara 2015.

YAVUZ Cevdet – TOPUZ Murat, Tüketici Hukuku Mevzuatı, İstanbul 2018

Uzun Kazmacı, Özge, “İnternet Ortamında Kurulan Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. 22, S. 3, 2016.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği


386 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2 Post
bottom of page